4 Nisan 2017 Salı

Mort Cinder - Kurşun Gözlü Adamlar

MACERA ÖZETİ
Resmi olarak ikinci macera olarak gözükmesine karşın serinin temelinin atıldığı macera bu. Ezra Winston’la tanıştığımız ilk maceranın ardından (T0) bu uzun ve sürükleyici hikayede Mort Cinder ve hikayesi okuyucuyla buluşuyor.

Kılçık lakaplı yaşlı bir seyyar antikacı. Sıskalığından ötürü böyle diyorlar. Ölenlerin evinden eski eşyaları satın alıp antikacılara satarak yaşıyor. Bir gün Ezra Winston antikacı dükkanında işiyle meşgul olurken saati ilk kez durur. 9.30’u göstermektedir. Ezra bunun şaşkınlığını yaşarken Kılçık bir muska taşı getirip bırakır. Örümceğe benzeyen obje Mort Cinder asıldı yazan bir gazete kağıdına sarılı olarak getirilmiştir. Ezra ağırlığına bakarak meteorit olabileceğini düşünür. Masaya bırakınca elinde bir iz bıraktığını görür. Yıkar ama  çıkmaz. Yanık izi gibi olan izden bir türlü kurtulamaz. Belki de radyoaktif bir taştı diye düşünür. Sonra korkuyla zehirlenmiş olabileceği aklına gelir. Tam bu sırada merdivende ayak sesleri duyunca neden olduğunu bilmeden taşı saklar.

Üç adam Kılçığın niye geldiğini sorar. Neden olduğunu bilmeden yalan söyler. Karşısındaki adamların gözleri kurşuni yoğunluktadır. Adamlar bir şey demeden giderler. Ezra elindeki izin hala geçmediğini görünce panikler. Bir doktorun adresini bulur. Yola çıkar. Adresi bulamayınca bir polise adres sorar ve onunda yanağında elindeki örümcek izinden olduğunu görür. 3 kurşun bakışlı adamla karşılaşır. Bıçak çekerek üzerine yürürler. Hemen kaçar, gara girer. Biletçi saat 7.30 olmasına karşın birden 9.30 olduğunu söyler. Onda da örümcek izi olduğunu görür. Trenden inince birkaç yüz metre ilerideki Dr Lund’a gider. Durumu anlatır. Doktor muska taşını görmek ister. Ezra kurşun kutuyu çıkarıp açar ama içi boştur. O anda doktorun gözlüklerinde de örümcek izi çıkar. Ezra hızla dışarı kaçar. Delirmeye başladığını düşünür artık. Dükkanına gitmeye niyetlenir. Yolda rastladığı bir bebeğin elinde de aynı izi görünce çılgın gibi koşmaya başlar. Yolu mezarlığa çıkar. Birden tedirginliği gider, huzur bulur. Eline bakar, iz kaybolmuştur. Sanki herşey onu mezarlığa çekmek için meydana gelmiştir. Mezarlık bekçisi gelir.

“Mort Cinder için mi geldin” der. Bu arada mezarlığın kapısı gıcırdar, 

Üç kurşun gözlü adam girer. Ezra hemen saklanır. Adamlar Mort Cinder’in mezarına gider. Ellerindeki metal kazıkları çıkardıkları tabuta saplayacakken Ezra engellemesi gerektiği hissine kapılır. Adamlara toprak atar. Onlar da yine bıçaklarını çekerler. Ezra saklanır. Düşürdükleri demir kazığı ararlar, bir dalı demir zannederek alıp tabuta saplarlar. Ezra’nın kafasında cevapsız sorular uçuşur. Saat 9.30 olduğunda çanlar çalar. Tabutun kapağı oynar. Mort Cinder çıkar ve en yakındaki banka oturur. Ezra’nın şaşkın bakışlarına aldırmadan "yıldızlara aşağıdan bakmanın çok güzel olduğunu" söyler. Ezra kurşun gözlü adamları söyleyince hemen ayağa kalkar, kaybedecek vakit yok der ve tabuttan çıkış izlerini kapatmaya koyulur. Hayatını kurtardığı için ona borçlu olduğunu söyler.

Ezra Mort Cinder’i şu sözlerle tarif eder:  “Abime du temps, un abime insondable qui peut attirer avec une force irresistible.  

Birden Ezra ondan uzaklaşma ihtiyacı hisseder. Mort’tan saklanmaya çalışır ama Mort onu bulur hemen. Bu arada kurşun gözlü adamlar gelir ve kavga başlar. Mort cinder üçünü de haklar. Trene binerler ve Prof. Angus’un evine giderler. Kırsaldaki bir köy evi. Ezra’ya kimseye gözükmeden giren çıkanı gözetlemesini söyleyip ortadan kaybolur.


Sonra polis ve başka kurşun gözlü adamlar Ezra’yı yakalar ve hastane gibi bir yere götürür. Operasyon odasında tuhaf aletler ve tuhaf resimler vardır duvarlarda. Prof Angus gelir. Hayal gücü yüksek olanların hipnotizasyonu yani gözlerinin kurşunileşmesi daha kolay olur diyerek insanları beyin ameliyatı yaparak kontrol ettiğini anlatır. Ne isterse onu yapıyor ameliyat ettikleri.


Tam operasyon başlayacakken gürültüler duyulur. Mort, Ezra’yı kurtarır ama sıkışırlar. Mort "beni öldür canlı yakalanmamam lazım" der. Kovalayanlar canlı yakalayın diye bağırır. Ezra Mort’u bıçaklar. Bıçaklarken "sanki kendimi bıçaklar gibiydim" der. Ezra tam yakalanmışken dayandığı yer içe göçer. Açılan geçitten kaçıp Chelsea’deki dükkanına döner. Herşey bitmiş gibidir. Rutinine döner ama bir gün bir saatin akrep ve yelkovanı dönmeye başlar. Bir randevu saati daha mı? Gazetedeki yazıyı hatırlar: “Mort Cinder’i Mertonville’de astılar.” Sonra rüya gördüğünü anlar. Kafasından atmaya çalışır. Bu sırada kapı çalar. Gelen Kılçık’tır. Gazeteye sarılı bir masaüstü saati getirmiştir. Rüyasında gördüğü saatin aynısı. Saate dokunur dokunmaz çalışmaya başlar ve sanki kurulmuş gibi aniden durarak buluşma saatini gösterir. Etrafında beliren yazılar da buluşma yerini söyler. 


Ezra bu sefer bir bataklığa gider. Kurşun gözlüler yine peşindedir. Bataklıkta kara ağaç’ın yanında Mort Cinder yeniden dünyaya gelir.Tam bu sırada kurşun gözlüler etraflarını çevirir. Henüz kendine gelememiştir Mort. Ezra kontratak başlatarak Mort’a zaman kazandırır (“Un agresseur est toujours surpris lorsqu’il attaque). Sonrasınra beraber kaçarken  ormanda yine sıkışırlar. Ezra yakalanır. Onu bıraktığı için Mort’a kızar. Prof. Angus yine operasyon masasına alır. Amacının hem geçmişe hem de geleceğe hükmetmek olduğunu söyler. Mort bir yolunu bulup Ezra’yı yine kurtarır. Kurşun gözlü adamları da ameliyat edip normalleştirir. Hatta Prof Angus bile normale dönerek kendini ornitolojiye verir. Mort ve Ezra antikacı dükkanında birlikte çalışmaya başlarlar.

Mort Cinder - Ana Sayfa


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...